İnsanlar
dünyada hep bir mücadele içerisindedir. Bu mücadele bazen kişiler arasında bazen
de topluluklar arasında olmuş ve olmaktadır. Devletlerin kurulması ile de
devletler bir birleri ile mücadele içerisine girmişlerdir. Bu mücadelelerin
sebebi bazen din, bazen toprak, bazen de güç olmuştur. Bazı mücadeleler meşru
kabul edilirken bazıları da meşru görülmemiştir.
Her
kişinin olduğu gibi her milletin her devletin de bir ideali, ülküsü vardır.
Bunun için mücadele ederler. Aslında idealler kişilere, milletlere ve
devletlere motivasyon sağlar. Kişinin ya da devletin ne amaçla, hangi ideal, ülkü
için mücadele ettiğini bilmesi, bu amacın kutsanmış olması mücadelesini anlamı
kılar.
Türk
Milleti'nin ideali, hedefi ise Kızıl Elma'dır. Zeytin Dalı Harekatı sırasında
bir Mehmetçiğimize istikamet neresi diye sorulduğunda " Kızıl Elma'ya
gidiyorum" demesi, mücadelesinin bir idealin, ülkünün peşinden gitmek olduğu
anlamına gelmektedir.
Kızıl
Elma, Türklerin birleştirilip tek çatı altında bir imparatorluk kurması olarak
tarif edilmekle birlikte; aslında Kızıl Elma, Türk Milleti için ulaşılması
gereken hedeftir, ulaşıldığında ise yeni bir hedeftir.
Bugün
Kızıl Elma, İletişim Başkanı Sayın Fahrettin Altun'un, dediği gibi, "Büyük ve
güçlü Türkiye'dir. Malazgirt'ten 15 Temmuz'a destanlar yazan milletimizin kutlu
yürüyüşüdür. Kızıl Elma gölgesinde nice mazlumların serinlediği ulu çınardır.
Cebeli Tarık'tan Hicaz'a Balkanlardan Asya'ya tüm insanlığın beklediği"dir.
Karabağ
Azerbaycan'a ait bir Türk yurdu olmasına rağmen yaklaşık 28 yıl Ermenistan
işgali altında kalmıştır. Uluslararası toplum ise bu güne kadar bu işgale göz
yummuştur.
27
Eylül 2020 tarihinde Ermenistan'ın Karabağ'da yeni bir işgal girişimine,
Azerbaycan çok sert karşılık vermiş ve Ermenistan teslim bayrağını çekerek
Azerbaycan'ın şartlarını kabul etmek zorunda kalmıştır. Buna göre, Ermenistan
işgal ettiği tüm Karabağ topraklarından çekilecektir. Artık, Karabağ
Azerbaycan'dır. Azerbaycan halkı Karabağ zaferini, Türkiye ve Azerbaycan
bayraklarını birlikte sallayarak kutlamışlardır.
Anlaşma
şartları arasında yer alan Nahçıvan Koridoru ise Türkiye ile Azerbaycan ve
dolayısı ile Türkiye ile Orta Asya'daki diğer Türk Cumhuriyetleri arasında kara
sınırı oluşturması bakımından çok önemlidir. Bu, Türk Milletinin yıllarca
beklediği Kızıl Elma ülküsü yolunda atılmış en önemli adımdır.
Sayın
Cumhurbaşkanımızın, uluslararası arenada gerek Kuzey Kıbrıs ve gerekse
Azerbaycan konusundaki dik duruşu ve koşulsuz desteği bu devletlere güç vermiş
ve güven kazandırmıştır. Gerek Azerbaycan ile Türkiye arasındaki işbirliği ve
samimiyet ve gerekse Türkiye ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasındaki
işbirliği ve samimiyet hepimiz duygulandırmakta, gururlandırmakta ve geleceğe
yönelik olarak da hepimizi heyecanlandırmaktadır.
Cumhurbaşkanımızın
son KKTC ziyaretinde Türkiye, KKTC ve Azerbaycan bayrakları alanlarda birlikte
dalgalanmıştır. Kısacası, son dönemde Cumhurbaşkanımızın gayretleri ile
Türkiye, Azerbaycan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasında hem bir işbirliği
hem de bir gönül bağı oluşmuştur. Bu bağlamda yakın zamanda KKTC
Cumhurbaşkanının Azerbaycan ziyareti de çok anlamlı olacaktır.
Temennimiz,
bundan sonra Cumhurbaşkanımız öncülüğünde tüm Türk Cumhuriyetleri arasında tam
anlamı ile bir işbirliği ve gönül bağının kurulmasıdır. Aslında bu birlikteliğe
hem Türklerin hem de dünyanın ihtiyacı vardır.
Azerbaycan'ın
Karabağ'daki başarısında Türkiye'nin ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip
Erdoğan'ın desteği çok önemli olmuştur. Özellikle 27 Eylül'de başlayan
çatışmalar sonrası Azerbaycan'a açık ve net bir biçimde Türkiye Cumhuriyeti
olarak maddi ve manevi destek vermiştir. İHA ve SİHA'ların Azerbaycan'ın
başarısında katkısı herkesin malumudur.
Türkiye
Cumhuriyeti'nin güçlü olması aynı zamanda diğer Türk Devletleri'nin ve başka
ülkelerde bulunan Türklerin de güçlü olması anlamına gelmektedir. Sayın
Cumhurbaşkanımızın yurt dışı ziyaretlerinde soydaşlarımızın kendisine
gösterdiği ilgi ve alaka da bundan kaynaklanmaktadır. Aslında buralarda
Türkiye, beklenendir.
Bugün
Türkiye, Doğu Akdeniz'de, Libya'da ve Karabağ'da varsa bu Türkiye'nin
idealinin, hedefinin olmasından ve aynı zamanda da güçlü olmasındandır.
Türkiye, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte söylemden eyleme
geçmiştir. Ezberleri bozmuş ve bozmaya da devam etmektedir. Türkiye, onun
liderliğinde hayallerine, hedeflerine ve ideallerine emin adımlarla ilerlemektedir.
Aslında
Türkiye, adım adım Kızıl Elma'ya yürümektedir.