Okullarda öğretilen tarih derslerinde;
Sümer uygarlığının M.Ö. 4000 yıl önce gerçekleştiği,
Mısır uygarlığının M.Ö. 3500 yıl önce yaşandığı,
Maya uygarlığının M.Ö. 2600 yıl önce var olduğu,
Hint uygarlığının M.Ö. 2500 yıl önce olduğunu,
Çin uygarlığının ise M.Ö. 1500 yıl önce yaşandığıöğretildi bizlere.
Anadolu'nun batısında yaşayan devletleri çok etkileyenYunan Uygarlığının ise, MÖ 1200 yıllık bir derinliğe sahip olduğu düşünülüyor.
Truva savaşı da M.Ö. 500'lü yıllarda yaşandı.
Yunanlı düşünür Sokrates'in, M.Ö. 469 yılındadoğduğunu ve M.Ö. 399 yılında idam edilerek öldüğünü biliyoruz.
Sokrates'ten sonra onun talebesi Eflatun ve Aristo'dadaha sonra yaşayan Yunan düşünürlerdir.
Yunan dünyasında Milet'li Tales de büyük bir insandı.
Tales aslında bir tüccar idi.
Ege'den satın aldığı zeytinyağını Mısır'a götürüpsatan, oradan da Yunan topraklarına buğday ve benzeri ürünleri getirip ve satanbir tüccar idi Tales.
Tales zeki, bakıp - gören ve gördüğü üzerinde düşünenbir kişi idi.
Mısırdaki Piramitler ve oradaki uygarlığı Yunantopraklarına taşıdı hayatı boyunca.
Tales'in Piramitlerin yüksekliklerini gölgelerindennasıl bulduğu okullarda öğretilir.
Boyu bilinen bir çubuğun gölgesi, boyu kadar olduğuzaman, Piramit'in gölgesini de işaretlemiş, çubuğun boyu gölgesi kadar ise,Piramit'in gölgesi de yüksekliği kadardır, diye Piramit'in boyunuhesaplayabilmiş akıllı bir insandı Tales.
Samos'lu Pisagor da Mısır'a eğitim için gitmiş,Mısır'dan 3,4,5 diye bilinen kuralı Yunan dünyasına taşımıştır.
Bir üçgenin kenarları 3 birim, 4 birim ve 5 birim ise,bu üçgen dik üçgendir kuralı idi bu kural.
Bu kural trigonometrinin temelini oluşturdu.
Yunan orduları, MÖ 146 yılında yapılan Korintsavaşında Roma ordusuna yenilince Yunanistan Roma hakimiyetine girdi.
Yunanistan 1822 yılında kadar da bir türlü bağımsızolamadı.
Avrupa'da yaşanan Rönesans ( Aydınlanma) aslında binyıldır Katolik dünyasının karanlığından çıkıp Yunan uygarlığı iletanışmasıdır...
Avrupa Yunan uygarlığı ile tanışınca bu uygarlığı birmucize kabul etti.
Bu kabulleniş, 1822 yılında Yunanistan'ınbağımsızlığına kavuşmasına yardımcı oldu.
Yunanlıların esaret altına düşmesinin faturasını daTürklere çıkardı Anadolu'nun batısında oturanlar.
Çünkü Atinalılar 1458'den 1822 yılına kadar Türklerinyönetiminde yaşıyorlardı.
Halbuki Atina halkı, MÖ 146 yılından 1458 yılına kadarRoma imparatorluğu ve artıkları olan Vatikan, Venedik ve Cenova gibi kentdevletlerinin işgalinde yaşamışlardı.
Rönesans sarhoşluğu ile bu gerçek görülmedi ve tümfatura Türklere çıkarıldı.
Tüm bu yaşananlar Avrupalıların gözünde Yunanlılarışımarık çocuk yaptı.
Anadolu'nun batısındaki aydınlar, insanlık tarihininYunan uygarlığı ile başladığına inandı...
Yunan uygarlığından önceki Sümer, Mısır uygarlıklarınıTürkleri suçlamak için adeta kör gözle baktılar.
Türkler, Anadolu'nun batısında yaşayanların gözündebir günah keçisi idi adeta.
Günümüzde Anadolu'nun batısında yaşayanların politikave tercihlerine bakarsanız bu gerçeği görürsünüz.
Her şey, 1983 yılında bir köylümüzün Urfa'da tarlasınısürer iken, bulduğu bir heykelcik ile aydınlanmaya başladı.
Bu heykelciğin bulunduğu tepe kazılmaya başlayınca" Göbekli tepe, Karahan tepe ve Boncuklu tarla" gibi yerler çıktımeydana.
Karbon testi araştırması ile meydana çıkarılan göbeklitepe, Karahan tepe ve Boncuklu tarla gibi yerlerde çıkan eserlerinin 12 bin yılönce yapıldığı ortaya çıktı.
Mısır Piramitlerinden 7000 - 8000 yıl önce, bueserleri kimler yapmıştı?
Bu merak, Göbekli tepe, Karahan tepe ve Boncuklu tarlacivarında yeni araştırmaları tetikledi.
Civarda bulunan onlarca tepecik yeni teknolojiler ilearaştırıldı.
Göbekli tepe, Karahan tepe ve Boncuklu tarla gibibirçok yapının varlığı çıktı ortaya.
Bu eserleri kimler yapmıştı?
Bu eserleri yapan insanlar ile Sümerlerin,Mısırlıların bir bağlantısı var mıydı?
Büyük bir ihtimal ile vardı.
Bu insanlar, arkalarında bıraktıkları büyük toprakparçası Asya'dan geliyorlardı.
Bu insanların, batıdan gelmesi mümkün değildi.
Çünkü insan göçlerinin güzergâhını güneş ve ayıngüzergâhı etkiliyordu.
Atatürk yasarken kayıp MU kıtası ile çok ilgileniyoridi.
MU kıtası Asya ile Kuzey Amerika arasındaki PasifikOkyanusunda idi.
Büyük bir felaket ile batmıştı MU kıtası.
Arkada birçok sayıda küçük büyük adalar bırakmıştı.
Atatürk MU kıtasında büyük bir uygarlığın var olduğunainanıyordu.
MU kıtasındaki felaketten kurtulan bazı insanlar Asyave Amerika kıtasına çıkabilmişlerdi.
Bu konu araştırılmalı idi.
Ama, Atatürk'ün ölümünden sonra da MU Kıtası unutuldugitti.
Dünyadaki tüm uygarlıklar birbirlerindenetkilenmişlerdir.
İnsanlık uygarlığının başlangıç yeri, büyük kıtaAsya'dır.
Tarih yeniden yazılıyor.
Bu güne kadar bildiklerinizi, ezberledikleriniziunutun.
Bu dünyada mucize diye bir şey yoktur.
Bu dünyada 12 bin yıl önce ( Belki daha eski )başlayan insanlık uygarlığı Sümer, Mısır, Maya, Hint, Çin ve Yunanuygarlıklarını yaşayarak bu günlere gelmiştir.
Hem de birbirlerinden etkilenerek gelmişlerdir.
Bu büyük uygarlık yürüyüşün içinde Türklerin çok büyükkatkısı ve payı vardır.
Kimse bana Türk tarihini 1071 de başlamış gibianlatmasın.
1071 daha dün.
Biz Türkler tarihin derinliklerinden bu günlereulaşmış kadim bir milletiz.
Hele Anadolu insanlık tarihinin "Rahmi" gibibir toprak parçasıdır.
Adı da "Küçük Asya"dır.
Türk olmak bir ayrıcalıktır.
Anadolulu olmak ise mutluluktur.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE.
Yorum yazarak Hamle Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Hamle Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Hamle Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Hamle Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Hamle Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Hamle Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Hamle Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Hamle Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.