Geçen haftalarda sahici olamayan ve kendisini olduğundan farklıgöstermeye çalışan insanlardan bahsetmiştik. Kendisine ve başkalarına karşıdürüst olamayan bu insanların performansları da bazen gülünç bazen detiksindirici olabiliyordu.
Doğal ve saf halini muhafaza edemeyen ve kendilerini olduğundandaha farklı göstermeye çalışan bu insanların sahne performanslarına biraz dahayakından bakmak ister misiniz?
"Devlet-i Osmani ahalide terfiy-i temayüz ilim irfan ile olmaz.Terfi ya olacak kuvvetli iltimas ya olacak madeni haz ya da olacak ten iletemas." deyişini duymuşsunuzdur. Ne yazık ki bu Osmanlı deyişi her dönemdegeçerliliğini koruyor.
Bu yöntemlerden biriyle bir şekilde terfiy-i temayüz edeninsanların etkin ve yetkin olduğu her yerde görülen en bariz sorun ise liyakatsizlik.
Liyakat; lâyık olma, uygunluk, lâyık olmaya sebep teşkil edenyetenek, yeterlilik, kifâyet demek.
Dolayısıyla Osmanlı deyişinde ifade edilen yollardan biriylegeldiği bu konuma uygun bir liyakate sahip olmadan görev alan, unvan ve payesahibi olan, terfi ettirilen insanlar; iş performansı yeterli olmadığı içintemayüz etmekte zorlanmakta ve başka performanslarla kendilerini göstermek,kabul ettirmek telaşına düşmektedir.
Liyakat sahibi olmayan bu insanların başvurduğu yöntemler ise çokfarklı:
Yaptığı şaklabanlıklarla etrafındakilerin alkışını alıp, işperformansındaki eksikliği sahne performansı ile kapatmaya çalışırlar.
Tembelliğini gizlemek için diline doladığı birkaç işi abartıpsürekli yetişememekten şikayet ederler.
Kendisinden iş isteyenleri, kendisine baskı yapmakla ithamederler.
Kendi yetersizliğini gizlemek için dedikodu ve ayak oyunlarıylabaşkalarının performansını gölgelemeye çalışırlar.
Kendi beceriksizliğini gizlemek için etrafındakileriitibarsızlaştırmaya çalışırlar.
Çalışan, üreten, katkı veren ve sorun çözen insanları suniçatışmaların içine çekerek iş performansını düşürmeye ve motivasyonunu bozmayaçalışırlar.
Bu listeyi daha da uzatabiliriz. Hayat boşluk kabul etmiyor veinsanoğlu işte gösteremediği maharetini başka bir alanda gösteriyor. Çünküherkes bir konuda yetenekli!
Kimi iş üretmede kimi laf-dedikodu üretmede, kimi sahada kimisahnede, kimi sonuç almada kimi alkış almada, kimi emek vermede kimi emekhırsızlığında, kimi yaptığı işi yakıştırmada kimi kılıfına uydurmada.
Ne yazık ki böyle bir ortamda çalışan insanlar da işi öğrenmedenönce ilm-i siyaseti öğrenmek zorunda kalıyor.
İşinde uzmanlaşmak yerine bu kaygan zeminde ayakta kalmayaodaklanıyor.
İşine odaklanmak yerine arkasını kollamak, çelmelerden korunmakzorunda kalıyor.
İşini güzelleştirmek yerine ilişkilerini güzelleştirmek, kendisinisağlama almak için arkasını birilerine dayamak zorunda kalıyor.
Hepimiz biliyoruz ki; Maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisine görefizyolojik ihtiyaçlarını karşılayan insanın en temel ihtiyacı güvenlik. Yanivarlığını sürdürmek. Unvanını ve makamını korumak.
Kendisini güvende hissetmeyen insanın çalışması, üretmesi vegelişmesi-geliştirmesi mümkün mü?
İşte bu noktada yetkililere ve üst yöneticilere önemli bir görevdüşüyor: Çalışan, üreten, katkı veren ve sorun çözen çalışanlarını korumak.İşi, makamı ehline vermek.
Çünkü bilgi ve deneyim sahibi olan ve performansını işindegösteren çalışanları, liyakatsiz insanların şerrinden koruyamadığımız süreceyol almamız mümkün değil.
Tiyatro salonlarından çıkmadığımız sürece senaryoların etkisindenkurtulmamız mümkün değil.
Sahnenin arkasına geçmediğimiz sürece oyuncuların gerçek yüzünügörmek mümkün değil.
Fısıltı gazetesini Basın İlan Kurumunun listesinden çıkarmadığımızsürece iş motivasyonunu yükseltmemiz mümkün değil.
Oysa sesi çok çıkan hep haklı görülüyor. Güzel oynayan, dahadeğerli oyuncu kabul ediliyor. İş yapan değil, şov yapan daha başarılısayılıyor.
İşte bunun için çoğu konuda, çoğu kurumda bir arpa boyu yolalamıyoruz.
Yorum yazarak Hamle Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Hamle Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Hamle Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Hamle Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Hamle Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Hamle Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Hamle Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Hamle Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.