"Kerem, senin maskende yıldızlar var.
Sen görmesen de yıldızları içinde hisset. Önemli olan senin ne hissettiğin.
Sana söylemeyi unutmuşlar Aylin'le Korkut'un da maskesinde yıldızlar var."
İlk kez annem söylemişti. "Kerem bundan sonra evden dışarıya
çıktığımız zaman maske takacağız. O maskeyi eve dönünceye kadar hiç
çıkarmayacağız." Maske takmak nasıl bir şeydi, çok merak ettim. Acaba annem
bizimle yeni bir oyun mu oynayacaktı. Sonra babamın maske dediğini duydum. "Hanım çok dikkatli olmalıyız. Maske,
mesafe, temizlik. Özellikle Kerem'i bu konuda eğitmeliyiz. Maske takmaya
alışmalı."
Maske nasıl bir şey acaba? Nereye
takacağız diye düşünürken babam hiç anlamadığım şeyler söylüyor. Zaten babam
bilgili bir adamdır. Arkadaşlarıma hep en çok benim babam akıllı diyorum. Babam
kovid diyor, pandemi diyor. Sonra bir yerde kızıyor. "Pandemi de neymiş salgın deseler ya." Çok ama çok merak ediyorum.
Babama, "Salgın ne demek?" diyorum. "Salgın bir tür hastalık Kerem. Sen de hasta
olduğunda ateşin çıkıyor, her yerin ağrıyor ya." diyor. "Anladım diyorum. Hani ben hasta olunca
doktor amca bana ilaç veriyor." diyorum. Sonra iğne aklıma geliyor. "Salgında iğne yapıyorlar mı baba? Ama
yapmasınlar. Ben salgın olmak istemiyorum." Babam, "Salgın hastalık değil Kerem. Hastalığın herkese yayılması demek. Hastalık yayılırsa o zaman herkese iğne
yaparlar." diyor.
Gözyaşlarıma engel olamıyorum. Annem kucağına alıp okşuyor. "İşte bu yüzden hasta
olmamak ve hastalığa yakalanmamak için maske takmalıyız, ellerimizi devamlı
yıkamalıyız." diyor.
Başımı önüme eğiyorum. "Peki, o zaman maskeyi takarım ve hiç
çıkarmam. Böylece iğne de olmam." diyorum. Annem elime maskeyi
tutuşturuyor. Lastikten sapları var. Sadece bez gibi bir şey. Annem lastikten
sapları kulağıma geçiriyor. Maske yüzümü kapıyor. Saklambaç oynamak aklıma
geliyor. Maskeyle ne de güzel saklanırım diyorum. Yalnız bu maske kulaklarımı
acıtıyor. Annem maskeye çok asılırsan kulakların acır, sen maskeye hiç
dokunmamalısın, dokunursan ellerini yıkamalısın, diye tembih ediyor.
Bu maskeyle hiçbir oyun oynanmaz.
Takmam ben onu diyecek oluyorum, iğne aklıma geliyor. Geçen sene beni aşı
olmaya anneannem götürmüştü. Ancak oraya gittiğimizde aşı olacağımı fark
ediyorum. Tabi basıyorum yaygarayı. Anneannem ben susana kadar bekliyor. Sonra
bana, "Sen süper kahraman değil misin?
Küçücük iğneden mi korkuyorsun. Hani yazın sivrisinekler senin kolundan
ısırmıştı ya? Canın acıdı mı?" diye soruyor. "Hayır, ama çok kaşınmıştı kolum." diyorum. "Aşı da sivrisinek
ısırığı gibi hem kaşıntısı da yok. Hâlâ korkuyor musun?" diye sorunca sessiz
kalıyorum. Gerçekten o an canımı yakmıyor, ama iğne konusunda korkularım devam
ediyor.
Ne diyordum, maske takmaya alıştım.
Annemle evden dışarı çıkmadan maskelerimizi takıyoruz. Sonra okula gidiyoruz.
Okulda da maske takıyoruz. Arkadaşlarımla oynarken bile aramızda mesafe var.
Aylin, "Annem bana tavşanlı, havuçlu
maske aldı." dedi. Korkut'unki süper adammış. Ben biliyorum, onun süper
adamı hep kötülük yapıyor. Korkut da kötü bir çocuk zaten.
Anneme sormayı unutmuşum. Ya da annem
söylemeyi unuttu. Benim maskemde tavşan var mı?
O sırada öğretmenimiz sesleniyor.
Kerem, bugün ebe sen olacaksın. Soruları sana soracağız. Cevap verirken sesini
yükseltmeyi unutma. Dediğin anlaşılmıyor. Hep maske yüzünden. Söylediklerim
anlaşılmıyor. Aylin benimle bu yüzden alay ediyor. Anneme söz verdim. Maskemi
hiç çıkarmayacağım.
Maske takmaya başlayalı öğretmenim beni
daha mı az seviyor. Beni "Güler yüzlü
güneşim" diye severdi. Maske yüzümü kapayınca güldüğüm belli olmuyor. Eve
gidince anneme söyleyeceğim. Maskeme gülen bir yüz çiz diye.
Bu arada öğretmenimiz "Tamam"
oyunu oynatıyor. Öğretmenimiz, "Maske,
Mesafe, Temizlik" diye söyledi mi susuyoruz. "Temizlik, Maske, Mesafe" dedi mi hep bir ağızdan "TAMAM" diye bağırıyoruz. O kadar çok
tekrar ediyor ki hep tamam diye bağırıyoruz. Bağırdıkça mutlu oluyorum. Aylin
benim elimi tutuyor. Aylin ne kadar da güzel kokuyor. Kalbim çarpıyor. Tamam
derken daha çok bağırıyorum.
Öğretmenimiz son bir kez söylüyoruz,
diyor. Tam tamam diye bağıracakken kötü çocuk Korkut beni arkadan itiyor.
Düşüyorum. Aylin, "Elimi tut." diyor.
Tutuyorum. Üzülüyorum ama ağlamıyorum. Aylin'in yanında ağlamamalıyım.
Bu maskeden nefret ediyorum. Annem beni
almaya geldiğinde maskeyi çıkarıp atıyorum. Annem, "Kerem, ne yaptın? Niye maskeni çıkardın? Böyle anlaşmamıştık."
diyor. Anneme "Korkut, bana kara maske." dedi.
"Aylin'in maskesi tavşanlı ve
havuçluymuş. Korkut'un maskesinde süper adam varmış. Benim maskem niye kara?" diyorum.
Annem beni kucağına alıp, başımı okşuyor. Avuçlarımda gözyaşlarının ıslaklığını
hissediyorum.
"Kerem, senin maskende yıldızlar var. Sen görmesen de
yıldızları içinde hisset. Önemli olan senin ne hissettiğin. Sana söylemeyi
unutmuşlar Aylin'le Korkut'un da maskesinde yıldızlar var." diyor.