Sevgili
okurlarım, Türkiye genelinde olduğu gibi Muğla ve çevresinde siyasetin gün
geçtikçe yoğunlaştığı görülüyor. Ah birde şu altın, dolar, Avro dalgalanmaları
vatandaşı perişan etmese. Hele hele vatandaşların çoğunluğunun alım gücü gün geçtikçe
daralıyor. Hayat pahallılığı desen ona keza.
Sevgili
okurlarım, hani siyasetten bahsedecektik ya Türkiye'de olduğu gibi Muğla'da da
siyasi partilerin durumları şöyle görülüyor.
İYİ
Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in yurdun dört bir yanını gezmesi ve ilgi
görmesi oylarının arttırmasına neden oluyor.
Gün geçtikçe de İYİ Parti diğer partilere nazaran artı üstüne artı
koyuyor.
Doların
inip çıkması, hayat şartlarının zor olması CHP'ye bir nebzede olsa oy gelmesini
sağlıyor. Bu nedenle CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun gün geçtikçe puan
kazandığı da görülebiliyor.
Sevgili
okurlarım, Ak Parti'ye gelince oyları yine yüzde 30'larda olduğu görülüyor. Ak
Parti'nin oyunun bir nebze azalmasının nedenleri dolar, altın ve Avro'nun
dengeli durmayışından ayrıca hayat şartlarının zor oluşun iktidar partisine
yara aldırdı diyebiliriz.
Ali
Babacan'ın partisi ise hem sağ kesimden hem sol kesimden oy alıyor. Nedeni ise
sayın Babacan ekonomi üzerinde durup vatandaşlara sürekli olarak bilgi vermesi.
Tabi Ak Partiden de oy alıyor.
Sevgili
okurlarım, İYİ Parti'nin kurulması ile MHP'nin büyük bir yara aldığı görülüyor.
Zaman zaman yapılan anketlerde MHP'nin oylarının Türkiye genelinde yüzde 6-7
bandında çıktığı dile getiriliyor.
Muharrem
İnce'nin partisine gelince yurt genelinde olduğu gibi Muğla ve çevresinde de
Memleket Partisi'ne fazla bir ilginin olmadığı görüldü. Ama sayın İnce yapmış
olduğu bir konuşmada seçimler başladığında partimizde büyük bir patlama olacak
dedi.
Saadet
Partisi'ne gelince Genel Başkan Temel Karamollaoğlu, yapmış olduğu konuşmalarda
vatandaşı tatmin edici bilgi vermesi nedeniyle sağ kanattan oy alacağı tahmin
ediliyor.
Demokrat
Parti'ye gelince bu partide eskisine nazaran oy toplayabiliyor. Bilindiği üzere
eski demokratların çoğunluğu Ak Parti'ye kapılmışlardı. Ak Parti'ye katılan
eski demokratlardan bazılarının seçimde tercihlerini Demokrat Partiden yana
kullanacakları görülüyor.
Sevgili
okurlarım, son zamanlarda Türkiye'de kurulan değişik partilerin genel
başkanları ve yöneticileri oylarını arttırmak için zaman zaman televizyon
kanallarına çıkıp kendilerini anlatıyorlar.
Peki
şimdi ne olacak.
Vatandaşın
yani seçmenin istediği yani bir erken seçim olması. Bu vesileyle Türkiye'nin
bir nebze olsa da ayağa kalkacağı beklentisi hakim. Bunun tamamını da yeni
yılda göreceğiz. Bu vesile ile hepinizin yeni yılını kutluyorum sevgili
okurlarım.